10 Nisan 2011 Pazar

insanın tek kişilik cehenneminde azap çekmesi

uzaktan bakınca şükretmeyi hala öğrenemeyen insanın direnişidir bu.

yıkım! paralel evrende kaybolan çaresizliğimize koşmak aslında. inancını yitiren yollarda..

sahte duyarlılık raporları hazırlayarak etrafına terör saçan insanlar tanıyorum. aynaların karşısında maskeleri düşen. gülüşleri salkım salkım çirkinleşen insanlar. ve bir toplum tanıyorum. yalanların yanında yer alan. asosyal haykırışları işitmeyen. 

yalınlıkları süslü, yalnızlıkları sisli insanlar görüyorum. kendileri ile çelişen. karaktersiz hayaller kurgulayan, onlara ulaşınca yalnızlıklarını hiçe sayan aptallar. ego’larını sergileyen “art” niyetli sanatçılar tanıyorum. nevrotik gözlemleri olan. 

eylemsizliğe itaat eden yollar görüyorum. şehri terk etmekten başka çareleri olmayan. yolcular tanıyorum. stabil hayat sanrılarına ortak arayan. birbirlerinden nefret eden sevişmeler görüyorum. yoğun düşünce bulutlarının ardında savaşan. aşkı tatmamış. yalnızlığı yaşamamış sevişmeler.

kavganın bir ölüm stili olduğunu unutan varlıklar tanıyorum.kendimden nefret ediyorum!

ve bunlara rağmen kendime sarılıp “tamam, geçecek” demek istiyorum.

8 Şubat 2011 Salı

Yeniden..


Aslını inkar eden gerçekler duydum..


Fon müziği böyle bir şeydi sanırım..

Ya da her neyse işte..

7 Şubat 2011 Pazartesi

Martılar


Bugün bir kaç arkadaş dışarı çıkıp soluklanalım dedik.. Kısa süreli bir fikir çatışmasından sonra vapura binip Kadıköy'e geçmeye karar verdik. Sonrasında ise vapurdaki yerimizi aldık. Lakin dikkatimi bir şey çekti. Bu martılar tüm yolculuk boyunca vapurun peşinden geliyorlar =)

Lan?!

İki lokma simit için Kadıköy - Eminönü - Kadıköy - Eminönü - Kadıköy - ...

Sen akıl fikir ver yarabbi.